Sonsuz Gökyüzün Altında Serisinin Genel Incelemesi


Uzuuuun bir aradan sonra herkese merhaba ! Neden blogla ilgilenemediğim, buraları yapayalnız, bomboş bıraktığımla ilgili birkaç açıklama yaptıktan sonra bugünki kitap yorumuma geçeceğim. Okulum 14 Eylül açıldı ve açılmasıyla birlikte bir telaş da başlamış oldu. Henüz okuldaki dördüncü haftamda olmama rağmen biz Mimarlık Fakültesi olarak yüksek tempolu bir açılış yaptık. Lisede bu kadar tempolu bir okul hayatım yoktu. Bir ton ödevim oluyor ki çok kısa süre içerisinde bitmesi gerekiyor. Hani kolay şeyler olsa neyse ama yok, kafa patlatman, oradan oraya koşturup halletmen gerekiyor. Umarım alışırım. :( Haliyle bu dönemde kitap okuyamıyorum. Boş zamanım olursa tek düşündüğüm şey uyumak oluyor. Çok acınacak haldeyim biliyorum. Üniversitenin gerçekleri işte.  Kısacası durum böyle. Kitap okuyamıyorum, dizi izleyemiyorum. Haliyle blog da boynu bükük kalıyor. Ama dediğim gibi bir düzene oturtmaya çalışacağım. Burası benim kaçış noktam gibi birşey oldu. Yazmak kafamı dağıtmamı sağlıyor. 

Instagramda söz verdiğim gibi bugün Sonsuz Gökyüzünün Altında serisini genel olarak yorumlayacağım. İlk iki kitabı okumamın üzerinden çok zaman geçti ama serinin final kitabını -Durgun Mavi’nin Ortasında- bu ay okudum ve seriye veda ettim. Biraz konusundan söz ettikten sonra yorumumu sizlerle paylaşacağım. Serinin kitap sıralaması; Sonsuz Gökyüzünün Altında, Bitmeyen Gecenin İçinde, Durgun Mavi’nin Ortasında. Bu arada sadece ilk kitabın konusunu paylaşacağım. Seriye başlamamış veya devam kitaplarını okumamış olanlar için spoiler olmasın. 

Aria tüm hayatını Hayal’de geçirmiş. Buradaki seçilmiş insanlar herşeyi daha iyi bir ortamda yaşıyor. Dışarıdan tamamen izole olan hayatlara sahipler. Gözlerindeki cisim sayesinde Diyarlar'aa gidip istedikleri herşeyi yapabiliyorlar.  Diyarlar dediğim tamamen simülasyondan oluşan yerler. Aria’nın annesi bir gün ortadan kayboluyor ve Aria onun için çok endişeleniyor ve bu endişe onun Hayal’den ayrılıp Dışarı’ya çıkmasına neden oluyor. Ona öğretilen şeyler, Dışarı’nın ölümcül olduğu gibi, yüzünden Dışarı’da olmanın onun için ölümcül olduğunun bilincinde tabiki. 

Dışarı’dayken Perry adındaki bir Yabancı ile karşılaşıyor. Perry onun görmeye alışık olduğu bir tip değil. Hayal’de yaşayan insanlardan çok farklı ama Aria hayatta kalmak için Perry’e ihtiyacı olduğunun farkında. Aynı zamanda Perry’nin de ona ihtiyacı var çünkü o da Aria gibi birini aramakta. 

Kitabın genel olarak konusu bu şekilde. Çok fazla içine girip de kitabı anlatmak istemiyorum çünkü kitap çok ince olmasa da çabucak bitebilecek bir potansiyel taşıyor. Genel olarak serinin tüm kitapları böyle. Hiç bir kitabı elimde sürünmedi. Her birini okurken çok keyif aldım, ayrıca seride tempo hiç düşmüyor. Başka bir yazarın elinde bu kurgu olsaydı evire çevire üç kitap yerine altı kitaba çıkarırdı. Ama Veronica herşeyi tadında bıraktı. Okurken hiç sıkılmadım. Yazarın dili ağır değil kısacası. 

Kurgunun çok güzel olduğunu zaten söylememe gerek yok. Karakterler de mükemmel. Okudukça her birine daha da bağlanıyorsunuz. Aria, Perry, Roar, Talon, Cinder… Eğer ‘kötü çocuk’ diye tabir edilen karakterleri okumaktan sıkıldıysanız, buyrun size Perry ve Roar. Ay ikisi de mükemmel ya. Gerçek arkadaşlığı da görüyorsunuz zaten ikisi sayesinde. 


Genel olarak yorumum böyle. Ben her bir kitaba 5 puan verdim ve kesinlikle hak ettiklerini düşünüyorum. Eğer distopta, bilim kurgu okumaktan hoşlanıyorsanız kesinlikle tavsiye ediyorum. Eminim ki çok keyif alıcaksınız. Ayrıca yukarıda kitabın fragmanını paylaştım. 




Yorumlar

  1. Çok teşekkür ederim yazı için ayrıca siteme ziyaretlerinizi bekliyorum http://islamguzelahlaktir.blogspot.com/

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar